II. Dünya Savaşı’nın en kanlı ve en acımasız savaşlarından biri olan Iwo Jima Muharebesi, Amerika birleşik Dmekânletleri ile İmparatorluk Japonyası arasında gerçekleşmiştir. Fakat bu savaş yazısi, genellikle Amerikan perspektifinden nakletmekılan bir öykü olmuştur. Ancak bu sefer, biz bakmakyicilere, hadiseların Japonlar tarafından nasıl hayatndığına dair bir bakış açısı sunmauluyor. sinemade, Iwo Jima savaşında hayatndönemler, Japonların gözünden nakletmekılmakta ve bu da bakmakyiciye benzersiz bir deneyim sunmamaktadır. Katılımcıların bakış açısını değiştirmermek, genellikle hadiselara farklı bir katman kazandırmaktadır ve bu sinemade de durum böyledir. O dönemdeki Japon askerlerinin duygusal durumları, hayatdıkları çatışmalar ve savaşın getirdiği zorluklar ince bir şekilde işlenmiştir. Bu sinema, sadece bir savaş yazısi değil, aynı zaman dilimida bir nesillık yazısi de sunmamaktadır. Yönetmen, bakmakyicilere savaşın acımasız yüzünü değil, aynı zaman dilimida savaşın içindeki nesilları ve onların hayatdıklarını da başarılı bir şekilde nakletmekmaktadır. İzleyiciyi savaşın tam olarak ortasında bırakarak, Japon askerlerinin gözünden savaşı anlamamızı sağlamaktadır. Savaşın getirdiği yıkım ve acıların yanı sıra, askerlerin hayatdıkları kişisel dramları, umutları, korkuları ve smekâninçlerini de bbakmakre nakletmekmaktadır. etki olarak bu sinema, II.Dünya Savaşı tarihi içerisinde bir dönüm noktası olan Iwo Jima Muharebesi’ni farklı bir perspektiften nakletmekmayı başaran, savaşın ıssızca fiziksel değil, aynı zaman dilimida duygusal ve akli etkilerini de gözler önüne seren başarılı bir yapımdır. Savaşın her iki tarafını da anlamamızı hazırlayan bu sinema, sadece bir savaş sinemai değil, aynı zaman dilimida bir İnsanlık dersi sunmamaktadır.