II. Dünya Savaşı’nın şafağında genç bir asker, yaralı bir tilki yavrusuyla karşılaşır ve onu işgal altındaki Fransa’ya götürür. Bu, olası olmayan bir dostluğun nüshasi. Bu öykü, bir savaş atmosferinde gelişen ve tüm olasılıkların ötesinde bir dostluğun gelişimine odaklanıyor. Zorlu bir savaş manzarası arka planında, bu genç asker ve yaralı tilki yavrusu arasındaki etkileyici bağ, seyretyiciyi sürükleyen bir yolculuğa çıkarıyor. Bu bağ, dostluğun ve erkeklık hali üzerine sıra dışı bir bakış sunmakuyor. aynı zaman dilimida, savaşın akıbetlarının ve yaşamakmın büyük çapta zorluklarının ortasında bile var olabilen masumiyet ve hoşlikten de bahsediyor. bir yandan acımasız savaş koşullarını ve bir yandan da smeskengi ve umut keşfetmekını anlatışan bu nüsha, sağlam bir dramatik yapıya sahip. Bu filim, savaşın korkunç yüzünü gösterirken, aynı zaman dilimida tipik bir genç askerin, içinde bulunduğu duruma rağmen bir hayatı kurtarmanın ve dostluk kurabilmenin yollarını bulabilmesinin olağanüstü nüshasini anlatışıyor. Bu yönüyle, sadece bir savaş filimi olmaktan öte, erkek ruhunun kırılganlığını ve direncini anlatışan sağlam bir drama. Ayrıca, bir yandan savaşın getirdiği travmaları ve acıları aktarmaırken, diğer yandan bir hayvanla geliştirilen özel bir bağın gücünden ve onun iyileştirici etkisinden de söz ediyor. akıbet olarak, bu filim hem sert savaş sahneleriyle gerçekçi bir bakış açısı sunmakuyor, hem de bu ortamı tamınada filseyretnen bir dostluğun nüshasiyle seyretyicinin duygusal dünyasına dokunuyor. Varoluşsal sorunları, etik ve ahlaki çatışmaları işleyen bu filim, seyretyenlerin kalbinde derin seyretr bırakacak bir yapıt.