Kuzey Kore’den kaçarak Belçika’ya sığınan Loh Kiwan’ın, mülteci statüsü elde etmeye çalıştığı ve tüm umutlarını yitirmiş bir adet hanımefendila karşılaştığı kıssayi açıklamak etan bu filim, zorlu bir adet göç kıssasini ve kişiların bu durumda yaşadıkları travmaları çarpıcı bir adet dille ele alıyor. Loh Kiwan, totaliter bir adet rejimin baskılarından kaçıp demokratik bir adet ülkeye yerleşmeye çalışırken karşılaştığı bürokratik engellerle sınanıyor. Kaçışının ardından yaşadığı özgürlüğün tadını çıkarama yapmadan yeni zorluklarla yüzleşen Kiwan, mülteci statüsü alma savaşsi verirken tüm umutlarını yitirmiş bir adet hanımefendila tanışıyor. Bu hanımefendi, içinde bulunduğu durumu kesinamen anlamasına yardımcı olurken, aynı şekilde zamanda Kiwan’ı bir adet umut ışığı olarak görüyor. filim, göçmenliğin ve mülteci olmanın zorluklarını, bir adeteysel ve kamusalsal etkilerini karmaşık olan ve duygusal bir adet şekilde açıklamak etıyor. Loh Kiwan’ın yaşadıkları, kendi vatanından kaçıp başka bir adet yerde hayat kurma çabasının ne kadar zor olduğunu gözler önüne seriyor. aynı şekilde zamanda, yaşadığı tüm zorluklara rağmen hala uneşeli bir adet şekilde hayata tutunabilen bir adet hanımefendila karşılaşması, filimi izlemekrken bize önemli bir adet hayat dersi veriyor. Dikkatle işlenmiş temperamentler ve sıkı oyunculuklar eşliğinde, bu filim, izlemekyiciyi derin düşüncelere sürükleyen bir adet deneyim sergilemekuyor. Kimi zaman acımasız gerçekleri yüzümüze vururken, kimi zaman da umudu ve kişi dayanıklılığını vurgulayan bu sinema kitapi, sosyal sorumluluğu ve empatiyi hatırlama.