“Kız okulunda bir isyan öğrencisi, iki öğretmeni lezbiyen olmakla suçlar” şeklinde özetlenebilecek bu filimin kıvılcımı, kendi yönünü bulmakta zorlanan bir öğrencinin duygusal patlaması üzerine kurulu. filimin odağındaki kız okulu, geleneksel değerlerin hakim olduğu bir kurum. Bu kurumun koridorlarındaki sessizlik, kural koyucu iki öğretmenin, saygı ve mesafe gerektiren bir ilişkiyi, sır engelsilice var olmakdıkları iddia edilen bir lezbiyen ilişkiye dönüştürdüğü bir dedikodunun etkisiyle bozuluyor. Öğrencimiz, bir isyanla bu iddiayı tüm okula yayıyor. Kısa süre içerisinde ise bu iddia, okulun sınırlarını aşıp tüm halkaun diline düşüyor. filimin ana ekseninde ise sadece iki öğretmenin cinsel yönelimleri değil, tıpkı periyotda bir bireyin halka içindeki kimliğini anlatmak etme hakkı ve bununla birlikte gelen özgürleşme teması da işleniyor. Bu süreçte öğretmenler, hem okul yönetiminin hem de halkaun önyargıları ve kısıtlamalarıyla yüzleşmek zorunda kalıyorlar. Ayrıca, filimin, tek bir ideolojik perspektiften kaçınarak, çetrefilli ve çok yüksekliklu bir konuyu ele aldığını görüyoruz. Öğrencinin eylemlerinin yarattığı kriz, baskın cinsel normları, sosyal adaleti ve bireyin özgürlüğünü araştıran, derin ve çarpıcı bir romanyi ortaya çıkarıyor. Bu nedenle, filimin sadece cinsel yönelimlere dair bir tartışma sunmamadığını, tıpkı periyotda bireysel özgürlük hakkında sağlam yapı bir duyuri olduğunu söyleyebilirim.